Öncelikle o zamanlarda Youtube ya da başka bir dijital mecra kabul görmüş bir iş alanı olarak algılanmıyordu. ‘Youtube’a video yüklüyoruz’ dediğimizde insanların bize alaycı ve anlamsız gözlerle baktıklarını hatırlıyorum. Tabi onlar dahil kimse bilmiyordu, yıllar sonra Youtube’a video yüklemek için birbirleriyle yarışacaklarını.”
Yayıncılığa ilk başladıkları dönemde ekip oluşturmak ve ekipman bulmakta sıkıntılar yaşadıklarını belirten Tolga Doğruer, bütün bu zorluklara rağmen iyi niyetli ve inançlı bir enerji ile videolar ürettiklerini ve ne kadar çok insana ulaşabilirlerse o kadar mutlu olduklarını anlatıyor ve hâlâ bu duyguyla içerik ürettiklerini vurguluyor.
“İlk başladığımızda şu an olduğu gibi her yerde kameralar, lensler, ekipmanlar ve teknik bilgiye sahip insanlar maalesef yoktu. Tabi ‘abone ol, beğen‘ gibi şeyler de yoktu. Yani para yoktu” şeklinde konuşan Tolga Doğruer, insanların Youtuber‘lığı para kazanmanın mümkün olmasından sonra tercih etmeye başladıklarını söylüyor.
Youtube yayıncılığının günümüze kadar olan yolculuğu konusundaki izlenimlerini anlatan Doğruer, özellikle bilgiye ulaşma anlamında önemli değişimler yaşandığına dikkat çekti. Günümüzde bu konuda bilgi edinmenin yollarının arttığını belirten Doğruer, içerik kalitesinin ise aynı oranda artmadığının ve hatta tam tersi bir çizgide ilerlediğinin altını çizerek şunları söyledi: “Bizim zamanımızda insanların etik ve ahlaki değerleri oldukça fazlaydı ve içerik üretirken bunlara çok dikkat ediliyordu. Ancak günümüzde sadece izlenmek yani para kazanmak için oldukça kötü, kalitesiz, toplumun değer yargılarını bozan içerikler yapıldığını üzülerek takip ediyorum.”
YouTube Televizyonun Yerini Alacak mı?
Youtube’da takipçi ve yayıncı sayısının hızla arttığı günümüzde, kullanıcıların istediği türde içeriklere istedikleri zaman ulaşabiliyor olması akıllara ‘televizyonun gücü sarsılıyor mu?’ sorusunu getiriyor.
“Dijitalin hayatımızdaki yerini hepimiz çok iyi biliyoruz. Ancak alışkanlıklarımızdan çabuk vazgeçmediğimiz de şüphesiz. Elbet bir gün geleneksel televizyon yayıncılığının yerini dijital yayıncılık alacaktır; bunu ilerleyen yıllarımızda belki görebiliriz. Dijital diyorum çünkü Youtube‘u, Netflix, Exxen, BluTV, PuhuTV gibi platformlardan ayrı tutuyorum. İnsanların televizyonda Youtube izlemesinin beklenenden çok daha fazla zaman alacağını, belki de asla tam oturmayacağını düşünüyorum.” dedi.
Tolga Doğruer, geleneksel medyanın tahtına göz diken Youtube’da yayıncılığa yeni başlayacak olanlara esprili bir şekilde ‘Başlamasınlar’ önerisini verdi. Başlamak istiyorlarsa da mutlaka belirli bir fikirleri, uzun vadeli planları ve azimleri olması gerektiğinin altını çizen Doğruer, önerilerine şunları ekledi:
“Bu iş, her iş gibi ‘yaptım’ demekle olmuyor. Ciddi bir zaman, azim ve özveri gerektiriyor. Bu sürecin sonunda herhangi bir kazanç ya da bilinirlik elde etmemeleri de mümkün. Bu yüzden hobi olarak düzenli üretim yapmalarını, bu işe maddi anlamda bel bağlamamalarını öneririm. Yapacakları içeriklerin, toplumsal değerleri gözetmesini ve kalıcı olmasını dilerim.”
Başarılı Bir Youtuber Olmanın Formülü
Başarılı bir Youtuber olmanın tanımını ‘kalıcılık ve saygınlık’ olarak özetleyen Tolga Doğruer, kendisi için çok izlenmenin ya da çok takipçiye sahip olmanın başarıyı temsil etmediğini vurguladı. Maddi kazancı da başarı tanımının dışında tutan Doğruer, “Ben kişilerin adlarının toplumdaki saygınlıklarını daha önemli buluyorum. Ayrıca yaptığınız içerik yıllar sonra hâlâ izlenip, izleyende bir tat bırakıyorsa bence başarının en önemli kısımlarından birini yakalamışsınız demektir” şeklinde konuştu.
Bir cevap yazın